Ana Sayfa / Selim Hastalıklar / Anemiler / Aplastik Anemi / Bağışıklık Sistemini Baskılayıcı Tedavi

Bağışıklık Sistemini Baskılayıcı Tedavi

Bağışıklık sistemini baskılayıcı tedavi, ağır aplastik anemisi olan  hastalara daha uzun bir yaşam sunabilecek iki standart tedaviden biridir. Diğer tedavi olan transplantasyon, genellikle uygun bulunan kardeş bağışçıdan çocuklar ve genç yetişkinlere transplantasyon şeklinde ilk tedavi olarak tavsiye edilir. Bağışıklık sistemi baskılayıcı tedavi, genellikle aşağıdaki koşullara sahip hastalara ilk tedavi olarak tavsiye edilir:

-40 yaşından büyük, yaş temelli kesin tavsiyeler doktorlar ve farklı hasta faktörleri arasında farklılık gösterir.
-Farklı sağlık sorunları veya yaşlılık nedeniyle transplantasyonu kaldıramayacak.
-Transplantasyon için uygun bağışçı veya göbek bağı kanı bulunmayan.
-Transplantasyon ile tedavi edilecek olup uygun bağışçı bulunmasını bekleyen.
-Tüm seçeneklerin olası risklerini ve faydalarını değerlendirdikten sonra bağışıklık sistemi baskılayıcı tedaviyi tercih eden.

Bağışıklık sistemi, vücudu enfeksiyonlardan ve hastalıklardan korumak içn birlikte çalışan organlardan ve hücrelerden oluşur. Bağışıklık sistemi, enfeksiyonlarla mücadele için akyuvarları kullanır. Akyuvarlar, vücuda ait olmadığını algıladıkları hücreleri belirleyip bunlara saldırırlar. Bağışıklık baskılayıcı tedavi, bağışıklık sistemini baskılayan (zayıflatan) ilaçları kullanır. Bu tedavi, yaygın olarak kabul edilen aplastik aneminin bağışıklık sisteminin kemik iliğine saldırmasının sonucu olduğu teorisi temelindedir. Bağışıklık sistemini baskılayıcı tedavi, bağışıklık sisteminin tepkisini zayıflatır ve iliğin daha fazla kan hücresi üretmesini sağlar. Çoğu kişi için, bağışıklık sistemi baskılama kan sayımını normal veya normale yakın seviyelere yükseltir ve uzun vadeli hayatta kalma sağlar.

Bağışıklık sistemini baskılama terapisinin birkaç kısa vadeli riski vardır. Ancak, kişiler genellikle tedaviyi tekrar etmeli veya uzun vadeli olarak devam ettirmelidir. Tedavi ayrıca daha sonra myelodisplastik sendrom (MDS) veya lösemi gibi ikinci bir hastalığa yakalanma riskini de arttırır.

 



Bu sayfayı paylaşabilirsiniz:
Facebook'ta Paylaş