Klinik Çalışmalar

Klinik çalışmalarda miyelomada yeni tedavi yaklaşımlarının potansiyel yararları ve potansiyel advers etkileri incelenmektedir. Yeni yaklaşımlar remisyon oranında artış ve miyelomada kür sağlanması ümidini taşımaktadırlar. Klinik çalışmalarda yeni sekanslar veya dozlarda miyelomaya karşı etkinliği bilinen ilaçlar kombine edilmektedir. Miyeloma araştırmacıları Yeni ilaçlar ve yeni ilaç kombinasyonları transplantasyon ihtiyacını geciktirecek veya transplantasyonun yerini alacak mıdır?
 
Transplantasyon sonrası en etkili idame tedavileri nelerdir? gibi sorulara cevap aramaktadırlar.
 
İlaçlar ve İlaç Kombinasyonları
 
Miyeloma hücreleri yapısal olarak ilaç tedavisine dirençlidirler.
Başlangıç tedavisinde, relaps gösteren veya refrakter miyelomada ilaç direnciyle başa çıkabilmek amacıyla klinik çalışmalarda birçok yeni yaklaşım üzerinde çalışılmaktadır. Bu yaklaşımlar;
 
Karfilzomib. bortezomib ile ilişkili bu ilaç bazı hastalarda daha etkili olabilir; bortezomib ile tedavi edilen bazı hastalarda ortaya çıkan bir yan etki olan periferal nöropatiye neden olmadığı
görülmektedir.
 
Pomalidomid. Talidomid veya lenalidomide cevap vermeyen miyeloma hastalarında bir seçenek olabilecek ilaç.
 
bortezomib ile perifosin, bortezomib’ın etkinliğini azaltan yollardan birini bloke eden ilaç.
 
bortezomib ile vorinostat . vorinostat bir tür non-Hodgkin lenfoma tedavisinde onaylanmıştır ve çalışmalar miyeloma tedavisinde de rol oynayabileceğini göstermektedir.
 
CNTO 328. Önemli bir miyeloma büyüme faktörü olan “IL-6” proteinini hedefleyen monoklonal
antikor tedavisi. CNTO 328 miyeloma hücrelerinin büyümesini yavaşlatmakta ve bortezomib gibi diger bazı miyeloma ilaçlarının etkisini artırmaktadır
 

 


Kök Hücre Transplantasyonu

 Bir dizi yaklaşım üzerinde çalışmalar sürdürülmektedir:
 
• Diğer bazı kan kanseri tiplerinin (genellikle 55-60 yaşları arasında veya daha genç) tedavisinde kullanılan allojenik kök hücre transplantasyonu üzerinde diğer tedavilere cevap vermeyen genç  miyeloma hastalarını tedavi etmek amacıyla çalışmalar yürütülmektedir. Transplanttan önce kan kanserini tedavi etmek ve hastanın immün sistemini “kapatmak” için koşullandırma tedavisi (yüksekdoz kemoterapi veya yüksek-doz radyasyon tedavisi) verilir, böylece donörün kök hücreleri reddedilmez. Otolog transplantla karşılaştırıldığında allojenik kök hücre transplantasyonunun şiddetli yan etki ve ölüm riski yüksektir. HLA-eşleşmiş donörü, özellikle erkek veya kızkardeş donörü bulunan, yaşı uygun olan ve diabet, böbrek hastalığı veya kalp hastalığı gibi belli tıbbi sorunları olmayan hastalar için düşünülebilir.

Bu işlemin bazı potansiyel avantajları: Hastanın kendi hücreleri yerine
sağlıklı donörün hücrelerinin kullanılması miyeloma hücrelerinin hastaya yeniden infüze edilmesi olasılığını ortadan kaldırır; donör hücreleri immünoterapi işlevi görür ve antimiyeloma etkisi sağlar.
 
• Allojenik transplantın modifiye formu olan ve “indirgenmiş-yoğunlukta” veya “nonmiyeloablatif”
allojenik kök hücre transplantasyonu olarak adlandırılan yöntem diğer tedavilere yanıt vermeyen miyeloma hastaları için bir seçenek olabilir. Allojenik transplant alan hastalara verilen dozlarla karşılaştırıldığında, indirgenmiş-yoğunlukta transplant için hazırlanan hastalara daha düşük dozlarda kemoterapi ilaçları ve/veya radyasyon verilir.
 
İmmünsupresif ilaçlar donör kök hücrelerinin rejeksiyonunu önlemek için kullanılırlar ve donör
immün hücrelerinin melezleşmesi bu hücrelerin miyeloma hücrelerine saldırmasına imkan sağlar (graft-versus-tümör-etkisi olarak adlandırılır). İndirgenmiş-yoğunlukta transplant ile test edilen teori vücut transplant öncesinde daha az toksik prosedürlere maruz kaldığında transplanta daha iyi dayanabilmektedir. Bununla birlikte tam donör melezleşmesi halen gerçekleşmekte ve istenen graftversus-tümör-etkisi halen ortaya çıkmaktadır.

İmmünoterapi

İmmünoterapinin çeşitli formları üzerinde halen çalışmalar sürdürülmektedir.
Miyeloma hücrelerinin yüzeyindeki proteinler, vaksinler gibi immünoterapi ajanlarının saldırısı için en uygun hedefler olabilirler ve bu ajanlar hastanın immün hücrelerinin kendi miyeloma hücrelerine saldırmasını sağlamaktadırlar.

 

Bu sayfayı paylaşabilirsiniz:
Facebook'ta Paylaş