Tedavi Yanıtı ve Takip
KLL’li hastaların tedavi sonuçları büyük değişiklikler göstermekte ve hastalığın evresi, yüksek riskli hastalıkla ilişkili çeşitli faktörlerin varlığı veya yokluğu, hastanın genel sağlık durumu ve diğer faktörler beklenen sonuçları etkiler. Yapılan çalışmalar yeni tedavi kombinasyonları ve yaklaşımların sürvi süresini uzatabildiğini göstermektedir. KLL hastaları potansiyel bireysel sonuçlar konusunda doktorlarına danışmalıdırlar.
Ulusal Kanser Enstitüsü tarafından desteklenen Çalışma Grubu KLL tedavisinin sonuçlarını tanımlamak amacıyla bazı kriterler önermiştir.
Tam Cevap (CR)
• Tedavi sona erdikten sonra en az iki ay hastalık belirtisi yok ve kan sayımı normal (bir mikrolitre kanda en az 1.500 nötrofil, 100.000 platelet ve <4,000 lenfosit)
• Transfüzyon olmadan hemoglobin >11 g/dL
• KLL semptomları veya lenf nodu vaya dalak genişlemesi yok
Parsiyel Cevap (PC)
• Kan lenfositleri sayısında ve lenf nodu ve dalak büyümesinde en az %50 azalma
• Aşağıdakilerden biri veya birkaçı en az iki ay sürdürülmelidir: 100.000/μL’den fazla platelet; hemoglobin >11 g/dL; veya transfüzyon yapılmadan kırmızı küre veya platelet sayısında tedavi öncesine göre %50 iyileşme
Nodüler Parsiyel Cevap
• TC ile aynı fakat kemik iliğinde persistan lenfositik nodüller var
Progresif Hastalık
Aşağıdakilerden en az biri bulunmalıdır:
• Mutlak lenfosit sayısında en az %50 artış veya yüksek riskli hastalığa dönüşüm
• Karaciğer veya dalak boyutunda en az %50 artış veya yeni karaciğer veya dalak büyümesi görünümü
• İki hafta arayla yapılan iki ardışık muayenede en az iki lenf nodunun ürün toplamında en az %50 artış
• Yeni genişlemiş lenf nodları görünümü
Stabil Hastalık
• Progresif hastalık olmadan TC veya PC olmaması
Takip Bakımı
KLL hastalarına tedavi tamamlandıktan sonra düzenli tıbbi takip yapılmalıdır. Tedavinin tam etkisini değerlendirmek ve ilave tedavi gerektiren herhangi bir progresif hastalık dönüşünü tanımlamak önemlidir.
Minimal Rezidüel Hastalık. Bazı KLL hastalarında tedavi sonrasında kan ve kemik iliği incelemeleri gibi olağan klinik testlerle tanımlanamayacak kadar düşük seviyede KLL hücreleri kalır. Bu durum için kullanılan terim “minimal rezidüel hastalık”tır (MRH). Anormal hücrelerin varlığını saptamak için daha duyarlı testler yapılabilir. KLL hastalarında MRH’yi saptamak için kullanılan yöntemler dört-renkli hücre akım sitometri ve polimeraz zincir reaksiyonudur (PCR). PCR’nin yararı testin KLL hücresi DNA’sındaki yeniden düzenlemeyi tanıyabilme yeteneğidir. Yeniden düzenleme PCR tarafından tanımlanan ve ölçülen bir markır olarak işlev görür. Bu teknikler hastalık relapsını belirleme ve tedaviye yeniden başlama konusunda doktora yardımcı olan bilgiler sunar.
KLL ve/veya diğer kanserler için tedavi alan bireyler aldıkları tedavilerin kayıtlarını muhafaza etmeleri konusunda teşvik edilirler. Bu kayıtları, hem tedavi sırasında hem de tedavi sona erdikten sonra hastanın genel sağlık sorunlarını izleyen doktorla paylaşmak iyi bir fikirdir. Deri, kolorektal, meme ve diğer kanser tiplerinin düzenli olarak taranması ve izlenmesi önerilmektedir. |